A- Öncelikle belirtmek gerekir ki ; Akçakoca denizcilik kulübünün yahut piri reisin Akçakoca su ürünleri kooperatifi balıkçılarıyla herhangi bir problemi yada rahatsızlığı yoktur. İspatı da 2009 yılında yarım trilyondan fazla para harcanarak açılmış piri reis tir.
Akçakoca da bir dünya daha yer varken piri reisin balıkçı barınağına yapılmasının sebebi balıkçı kayıklarının verdiği atmosferdir. Defalarca söyledim. Tekrar söylüyorum.. balıkçı barınağı olmasaydı piri reis yapılmazdı. Piri Reis yatırımı bilerek ve isteyerek yapılmıştır. Balıkçılardan rahatsız olacak olsaydım o kadar parayı harcamaz yada barınağı kaldıralım dedikleri zaman balıkçıya sahip çıkan yazıları gazetelere demeç olarak vermezdim.( bkz. Arşiv haberleri)
Yapılan yatırımlar ve işler ortadayken söylenmemiş sözlerin söylenmiş gibi yayılması, yahut biz balıkçıları istemiyormuşuz gibi yazılar yazılması ya kasıtlı düşmanlık, yada izansızlıktır.
Piri Reisin Denizcilik Kulübüne de ihtiyacı yoktur. Tam tersine kulüp piri reise maddi manevi sıkıntıdır. Şahsımın da Akçakoca'da siyaset gibi bir hedefi yoktur. Kendi ALANIMIZ VE BİLGİMİZ dışındaki herhangi bir konuda da görüş bildirmiyoruz.
B- Neden denizcilik kulübü ilave mendireğe karşıdır ?
Bu tür büyük projeler şehrin geleceğini 30-40 yıl etkiler. Ve böyle kararların politikacılar tarafından değil.. TEKNOKRATLAR tarafından verilmesi gerekir. Halkın hayatını etkileyecek kararlar benim dediğim olacak mantığında siyasi bir bilek güreşi gibi algılanmamalıdır. Proje doğruysa herkes destekler.. ama proje yanlışsa siyaset/ticaret için Akçakoca yı kurban etmemek gerekir. Bu hepimizin görevidir. Mendirek konusu siyaset /ticaret üstü bir konudur.
1- İlave mendirek kesinlikle Akçakoca'nın kıyı yapısını (kumsallarını) etkileyecektir. Devletin mühendislerine güvenmememizin sebebi yaptıkları daha önceki işlerin hata bedellerini bu gün bizim ödüyor olmamızdır.
Var olan liman mühendislik hatasıdır.
Sonradan yapılan işaret fenerinin olduğu uzatma hiç bir şeye faydası olmayan taş yığını olup mühendisliğin yüz karasıdır.( aynı taşları kuzey mendireğini uzatmak için kullansalar şu an ki problemler daha az olurdu )
Alaplı limanı girişi kum doludur ve mühendislik hataları vardır. Defalarca resmi yazı yazılmasına rağmen Alaplılı balıkçıların sorunu 3 yıldır çözülmemiştir.
Bu tür mühendislik hataları Türkiye'nin pek çok yerinde vardır. Örneğin ölümlü trafik kazalarımızın olduğu çevre yolumuz gibi.
Özel firma yanlışına doğrusuna çok bakmaz elde edeceği karı düşünür.. bu işlere onay veren bürokratlar yeterli bilgiye sahip değildir.. politikacılar siyaset yapar.. memurlar bir gün tayin olup gideceği için yöneticilerine muhalefet yapamaz..yapılan yanlış yatırımlarda o şehirde yaşayanların hayatını uzun yıllar olumsuz etkiler.
2- Bir şehre girdiğinizde o şehrin dokusunu hissedersiniz. Örneğin Ereğli'nin dominant rengi demir-çelik tir. Zonguldak'ın kömürdür..vs.. Akçakoca'nın dominant rengi öncelikle fındık ( bunu şehir de gördüğünüz pat patlar, tarım aleti satan dükkanlar, mahalle arası harmanlar yolda gezen tavuklar vs.. oluşturur) ve şimdilerde de biraz da turizmdir.
Akçakoca 25 bin nüfuslu balıkçı kasabası havasındadır. TURİZM İÇİN DEĞERLİ OLANDA BUDUR. Yapılacak ilave mendirek Endüstriyel balıkçılığı geliştirecektir. Akçakoca şehir içi, ENDÜSTRİYEL BALIKÇILIĞIN NAKLİYE MERKEZİ HALİNE GELECEKTİR.. Burada kışlamayan tekneler yer müsait olunca yazında burada demirleyecektir. Ve şehir merkezinde endüstriyel balıkçılık şehre sadece problem verir. Ciddi bir deniz ve çevre kirlenmesine sebep olur.Ve şehrin dokusunu değiştirir. Hiç kimsenin gücüde bunu engellemeye yetmez.
Askersen vatanı korursun, polissen hırsızı yakalarsın, ..Balıkçıysan balık tutarsın. Yani yapılacak mendirek DENİZDEKİ BALIK MİKTARINI ARTIRMAYACAKTIR... denizdeki balık aynıyken büyük bir mendirek Bizim balıkçımızın gelirini artırmaz. Sadece endüstriyel balıkçılığı artırır.
3- Mendireğin yapım şekli ve süresi başlı başına sorundur. 2 yıl gibi Planlanan zamanlama, fırtınalar yahut en ufak makine arızalarından dolayı çok rahat bir sonraki yaza sarkabilir 5-6 yıla uzayabilir. Bu 5-6 yıllık süre içerisinde Akçakoca ŞEHİR MERKEZİ TAM BİR ŞANTİYE HALİNE GELİR.. inşaatın denizde yarattığı bulanıklık her yere yayılır kimse denize giremez Ve tüm Akçakoca'ya zarar verir.
Falezlerin dibinde yol yapmak için 3 km boyunca denizi en az 7 metre yüksekliğinde doldurmak için denize 50 metre girmek zorundasınız ( aksi halde karşı duvarları aşan dalga sizi yahut arabanızı falezlere yapıştırır.) VE BU DA TAM BİR DOĞA KATLİAMIDIR. Karadeniz sahil yolunun etkileri, fırtınaların aldığı yolları yeniden yapmanın maliyetleri, herkesin malumudur. Doğayla savaşmayı bırakıp ,doğayla uyum içinde yaşamak gerekir.
4- Yapılacak yatırımın Marina olarak planlanması, marina olarak kullanılacağı anlamına gelmez. Yat turizmi ve endüstriyel balıkçılık bir arada olmaz.
Tekrar ediyorum SİZİN MARİNA OLARAK PLANLAMANIZ, YATLARIN GELECEĞİ ANLAMINA GELMEZ. MARİNA OLMAK İÇİN BAŞKA BİR DÜNYA DAHA KRİTER GEREKİR. VE AKÇAKOCA HENÜZ BU KRİTERLERE SAHİP DEĞİLDİR.
5- Var olan barınağın problemlerini ne kadar çözebildik ki daha büyük bir limanın problemlerini çözebileceğiz.. Ainesi iş dir kişinin. Var olan limanı temiz ve bakımlı tutamayan Akçakoca, daha büyük bir limana nasıl bakacak ..?
6- Akçakoca merkeze sıkışmış küçük bir yer.. bu sıkışıklığı daha da artırmanın faydası yoktur. Şehri yaymak gerekir.
C- Bu mendireğe neden ihtiyaç vardır? Bu mendirek kime ne fayda sağlayacaktır ?
Limanın ağzı açık fırtınalarda kayık batıyor..!
Can güvenliğimiz yok..!
Kapasite yetersiz..!
Bu sorunların mendirek yapılmadan da çözüm yolları vardır. Kimse kimseyi kandırmasın.. Halatın ve tonozun sağlamsa Kayığın batmaz.Doğru planlamayı yaparsan, Akçakoca'yı endüstriyel balıkçılığın mal indirme yeri yapmazsan, en az 300 tekne hali hazırdaki durumda barınabilir.
D- EĞER BEN BARINAK İŞLETMECİSİ OLSAM, ve işlerimi büyütmek istesem ilk isteyeceğim şey şehir dışında, çevre yoluna direk bağlantılı etrafı tel örgüyle çevrili bir barınak olur. Ben şehir dışında bir barınağın işletmecisi olmak isterim.
Çünkü ;
-- soğuk hava depoları yaparım para kazanırım
-- kayık tamir yeri yaparım para kazanırım
-- vinç kurarım para kazanırım
-- çamaşırhane kurar gelen gırgırlardaki personelin çamaşırını yıkar para kazanırım
-- balık satışından komisyon alırım
-- lokal yapar çay satar para kazanırım
--market açar para kazanırım..
-- etrafımdaki araziyi başlangıçta ucuza alır müteahhitlere pahalı satar ( çünkü şehir o tarafa doğru kayacaktır) para kazanırım.
-- çevre dernekleri, turizm dernekleri vs.. kulüplerle uğraşmam. Şehir merkezinde hamsiler yerlere döküldükçe Bu gün muhalefeti (sözün gelişi) Ahmet yapar, Ahmet ölür yarın Mehmet yapar.. Ahmetler bitmez.
-- vs.. vs..
SONUÇ;
Tekrar edelim: Balıkçı barınağının büyütülmesi konusu bir kaç kişinin değil Akçakoca'nın 20-30 yıllık kaderini etkileyecek HATAYI TELAFİ İHTİMALİ OLMAYAN bir projedir. Bu karar Çok iyi düşünülerek ve ilgili konulardaki bilim adamlarına danışarak verilmelidir.
Bu yüzden SİYASET/ TİCARET Üstü bir konudur. Kişisel bir bilek güreşine çevirmemek gerekir.
DEĞERLİ OLAN AKÇAKOCA'DIR. İnsanlar gelip geçicidir.
Öncelikli çözüm var olan barınağımızın, bizim balıkçılarımız..amatör denizcilik, ve turizm için planlanmasıdır. Barınağımızdan bu üç konuda da faydalına bilir ve kimsenin de diğerine zararı olmaz.
Kararı Ankara verecek, ancak proje yanlışsa bedelini uzun yıllar Akçakoca halkı ödeyecektir.
Tarihe not düşmek ve Gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuzdan dolayı söyleyeceklerimiz şimdilik kaydıyla budur. İkibinonüç yılının Eylül ayının ondördü.
Akçakoca Denizcilik Yelken Kulübü
Başkan
Sıtkı Şengün
bu adamı akçakoca dinlesin mendireğe karşı cıkanlarla beraber hareket etsin bu denizçilik yeken külübü başkanı bu adam girişimçi bu adam bilinçli acıklaması değme politikacılardan düzeyi yüksek akçakocanın böyle prespektifi olan yatırımcıya insanlara ihtiyacı var akçakoca bu denizci ve yelken külübü başkanını dinleyin derim