BEŞ YIL DAHA VERİN AKÇAKOCAYI MARKA YAPAYIM

Sinan Tezel: Turizm'de hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

Fikret Albayrak: Akçakoca’da yaşayan insanların çeşitli gelir kaynakları var. Tek gelir kaynaklı bir yaşam kaynakları yok. Alternatifli bir gelir kaynakları söz konusu. Tarımdan, fındıktan ciddi bir gelir kaynağı, nakliyecilik, fabrikalarda çalışanlar var ama bu kentte yaşayan insanların ciddi bir gelir kaynağının turizm olduğunu hep söylüyorum. Mevcut şu anki gelirlerimizin 5 katından 50 katına kadar kazanç sağlayabileceğimizi her zaman savunmuşumdur ve projelerimizin içerisinde her zaman olmuştur. Özellikle 60 lı 70 li yıllarda Akçakoca’nın doğası ve evleri Türkmenlere ve yerel halka dayalı yasam biçimi ve onların turizme bakış acısı, Türkiye de turizm daha bilinmezken özellikle Ankara’ya yakın olmamız özellikle bu kenti turizm açısından bilinmeden bir cazibe kenti haline getirmiş diyebiliriz.

Yanlış bir turizm ve kentleşme politikası

Dünyadaki turizm nereye gittiğini algılayamayan yerel yönetimdeki yöneticilerimizin yönetime gelmesiyle maalesef, geleceği görememek, planlı bir turizm kentini oluşturamamak, günlük çıkarlara dayalı planlamayla yürünmesi neticesinde özellikle 80 lı yıllardan sonra yanlış bir turizm ve kentleşme politikası izlenerek turizmi bitirme noktasına gelinmiş, yani kentin büyüsü kaybolmuş bir durumda. Dünyadaki gelişen turizm pastasından Akçakoca’mız hiçbir şey alamamakla beraber Akçakoca’mız daha da geriye gitmiştir.

Kent normal bir Anadolu kenti, Türkiye de ki plansız kentleşmenin kötü örneklerinden bir tanesi. Önümüzde kuralların olmadığı bir kent, çevresel olarak kotu bir görüntü söz konusu. Esnafımız tamamen umudunu kaybetmiş, yarın için ne yapacağını bilmeyen, umutsuz ve morali bozuk bir kenti 2009 yılında elimizde bulduk.

Herkes ‘’Bana dokunmadan bu kenti değiştir’’ Diyor

Bu kent için bir planlama yapmalıydık, fakat herkes bana dokunmadan kenti değiştir durumundaydı. Biz bir sloganla başladık, Akçakoca Allahın bize bahşettiği deniziyle, doğasıyla, çok güzel bir kent tarımıyla. Sadece bu kentin cazibesini arttırıp çevredeki kötü görüntüleri ortadan kaldırıp yarım kalmış yerleri tamamlayıp projeleri üretecektik, sahil kordonu olmadan bir sahil kasabası düşünülemez, oradan başladık. Burada yaşayanlarında bu kentten keyif alarak yaşayabileceği bir planlamanın içine girdik. Eksik yarım kalmış tesis, inşaat ve projelerin çözülmediği sürece önümüzün tıkalı olduğunu fark ettik. Elimizde bir turizm, kültür envarterımız vardı onları çözdük, kentimizde terminalimiz yoktu bunun çözülmesi gerekiyordu, kültür merkezimizin muhakkak çözülmesi gerekiyordu, bir spor kompleksimizin olması gerekiyordu.

Önümüzdeki 100 yıl içinde bu kent nereye gitmeli, diğer kentlerden ayıran bir fark yaratılmalı insanların buraya gelmesi için bazı kriter ve hedefler ortaya konuldu, bu hedefleri koymak değil esas olan uygulamaktır.

Sinan Tezel: Turizm adına sahil yolu projesi ve STY TOWER otel ?

YÜZDE 1’İ YÜZDE 99 KONUŞTURUYOR

Fikret Albayrak: Güneydeki turizm anlayışına uygun hep diyoruz plaj hizmetlerimizde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama istediğimiz seviyeye gelemedik, plajlardaki hizmet tek ayaklı olmuyor sivil toplumların bu hizmetin içine girmesi gerekiyor, halkımızın da bu konuda ciddi bilinçlendirilmesi gerekiyor, bu birazda kadro işi,Akçakoca belediyesinin kadrosu turizme yüzde yüz hizmet verecek kadroya sahip değil bu net. Bunun bir planlamasının yapılarak bütün toplum ve turizm adına çalışan herkesin taşın altına eline koyarak ve turizm adına çalışan derneğimizin de bu işin içine girerek beş yada altı aylık bir turizm planlaması yapılarak bu yönde kadro, eleman ve ne gerekiyorsa bunların çalışması yapılarak ve planlaması yapılarak daha iyi bir noktaya gelinebileceğini düşünüyorum, tek başına yapılacak bir iş değil bu. Temizliği bile ayrı bir iş. Akçakoca kent konseyi ve turizm adına bütün hizmetleri bugünden planlayalım. Bu kadroyla bu işin altından kalkma şansımız yok, Kaymakamlığımız dahil bu günden bir planlama yapmaya başlamalıyız. Biz mesafe aldık ama daha iyi noktalara taşınacağını düşünüyorum. Akçakoca’da yaşanılan su sıkıntısı 365 günde sadece 6 gündür millet 365 günü konuşmaz fakat sadece 6 günü konuşur ben bunu anlamıyorum. Akçakoca’nın yüzde 99 unun suyu kesilmiyor fakat yüzde 1'i yüzde 99'u konuşturuyor. Su ile ilgili tek beklediğimiz barajdır, barajla beraber su sorunumuzda tarihe karışacaktır, her şeyimiz yenilendi alt yapılardan bütün borulara kadar, barajın açılmasıyla beraber su sorunu diye bir şey kalmayacak. Kentin tabelaları ile ilgili bir çalışma var seçimden sonra onların planlaması'da yapıldı ve hayata geçirilecek. Yeni imar planlarıyla ilgili mevcut imar planındaki sosyal donatı o bölgedeki yapılaşmayla alakalıdır. İmar planlarında yeşil alanlarımız bir araya getirildi yollarımız büyüdü bunların planlaması yapılıyor.

Sinan Tezel: Turizm adına yapılan tanıtım çalışmaları?

KOORDİNASYON KURULU KURULMASI GEREKİR

Fikret Albayrak: Türkiye’nin sorunu olduğu gibi bizimde sorunumuz bir araya gelmede ciddi bir sorun yaşıyoruz, en önemli mesele bu Turizmle ilgili koordinasyon kurulunun kurulmasıdır.

Kentte bir birlik beraberliğinde olması gerekmektedir, hele bu günden sonra secim arenasına girildi secimden sonra bunun kurulması gerekiyor, secimden sonra bunu hep beraber kurarız inşallah

Sinan Tezel: Akçakoca spora belediyemizin verdiği destek Turizme verilseydi çok daha yararlı olur muydu?

Fikret Albayrak: Akçakoca spora kanunla beraber belirlenmiş bir destek vermekteyiz. Onun üzerine verdiğimiz bir destek yok, Turizm ile ilgili bu işi fors  edecek turizm derneğidir, bir kaynak proje oluşturulmadan bizim ona para aktarımı yapmak gibi bir şansımız yok, öyle bir şey yok yani bir derneğe para aktaramıyoruz. Turizm derneği belediye ileortak projeler yaparak ciddi kadrolarla belediye ile bir çalışma içine girerse bu olabilir yani olmayacak diye bir şey yok. Bizim yetişemediğimiz işleri sivil toplum kuruluşları elimizden alırsa bizim içinde bu on numara olur. Kent konseyi kurmamızdaki amaçta o kent konseyinde sıkıntı yaşamıyoruz para aktarımı yapabiliyoruz. Ama turizm derneğine bir para aktarma şansımız yok ancak ortak bir proje yapılırsa bu proje kapsamında bir aktarma yapılabilir belki. Onun için ben kent konseyinin bu işin içine girsin istiyorum ona para aktarmada bir sorun yok kanuni olarak.

Sinan Tezel:  Beypazarı gibi bir yerde Mansur Yavaş gibi bir belediye başkanıyla gerçekleştirilen patlama
BİR 5 YIL DAHA FIRSAT

Fikret Albayrak: Mansur yavaş Ankara’yı oraya çekerek bir turizm patlaması yakaladı, yani Türkiye turizmini oraya çekerek birı patlamaya ulaşmadı. 80'i yıllarda Akçakoca m ızın masumane durumunun da burada olsaydık o masumane halini elimize geçirmiş olsaydık bu kent bu durumda olmazdı çok ciddi bir cazibe merkezi olurdu, Mansur beyin en büyük şansı oydu. Zaten kent eski bir Anadolu kenti yöresel ürünlerin pazarlanması ve sunulmasında ciddi bir altyapısı da vardı köy halkı olarak. Bizim önce burada büyük bir yanlışı düzeltmemiz lazım ve Akçakoca da Türkiye’nin ciddi bir cazibe merkezi olacak ben her zaman bu kadar büyük konuşmam. Attığımız adımlar artık meyvelerini vermeye başladı, hiç endişem yok bu konuda ve sakın şehir konusunda çalışmalarımız devam edecek bu konuyu bırakma gibi bir niyetimiz yok. Önümüzdeki 5 yılı bir daha kazanırsak 11 tane proje hazırlıyoruz Akçakoca mızı marka haline getirebilecek ve sadece o projeden dolayı Akçakoca’ya gelinebilecek, Herkesin bu kente geldiğinde kendisiyle ilgili bir şeyler bulabileceği bir kent hazırlıyoruz, gencinin oturup kahve içip eğlenebileceği, yaşlısının spor yaptığı gezdiği yürüdüğü ve engellilerinde bu kentte bir şeyler bulacağı mutlu zaman geçireceği ve özellikle sakin ve araçsız bir kent yapacağız, Akçakoca ciddi bir anlamda patlama yapacak ben buna inanıyorum. Bu kentin gemisi kalktı gidiyor, bu kentin gemisinin direksiyonunda artık bilgili ve birikimli bir kaptan var, yeni bir kaptan geldiğinde çapayı atacak ve ben ne yapacam diye bekleyecek, bu gemi aldı başını gidiyor, bu geminin artık önüne geçmeyelim engellemeyelim. Bütün birikimiz ile  biz artık bu işi öğrendik bir 5 yıl daha fırsat tanınırsa, Akçakoca’da artık kimin başkan olduğu bir önem arz etmeyecek .