Erol Solak: Bunu söyleyenler Akçakoca da 100-150 kişi. Bunu kendine dert edinmiş, Bu siyasi konuşmalar ile bir rant elde etmeye çalışan, muhabbet etmeye çalışan, vakit geçirmeye çalışan bir kitle var. Bu kitle tarafından sözlenmiş olabilir. Bu ikiyüzlülüğü de anlayamadım.21 yıllık siyasetciyim. O yıllardan bu güne vatandaşların dertlerinden dertleştiysem, acılarında neşelerinde düğünlerinde yanlarında olmuşsam. Sokaklarda yürüyerek gezmişsem bunu siyasi olarak yapıyor, seçilirse yapmaz diyorsanız, benden sonra 2 tane yerel seçim yaşandı. 2 tanede farklı parti seçimleri yaşandı. O zaman onların seçimlerinden sonra da yapmamam lazım. Ama devam ediyorum. Bu benim yaşam biçimin. Siyaset yapmada yapmasam da bu benim yaşam düzenim. Bunu eleştirmek işi bilmemek, kendilerinin bana yetişemediğinden dolayı.
AKÇAKOCA’YA DOLU DOLU HİZMET ETMEK İSTİYORUM
Akçakoca Postası: Belediye Başkanı olduğunda kimseyi tanımaz, diye söylemle var hesaplaşmaya geliyor, diyorlar. Siz Hesaplaşmaya mı geliyorsunuz?
Erol Solak: 2000 yılında 25 bin 6 yüz nüfusu olan bir Akçakoca’nın 2013 yılında 24 bin 5 yüz düşüşü ile ilgili Akçakoca’ya ne yapıyorsun, hesaplaşmaya mı geliyorsun diye söylem çok manidar dır. Kamuoyunda bu konuşuluyorsa bu çok hoş olmayan bir konuşmadır. Gençlerin her üç kişiden biri göç ettiği Akçakoca’da siz kalkacaksınız siz buraya hesaplaşmaya geleceksiniz. Hesaplaşacak ne var; Mahşer günü mü kuruluyor, benim kimseyle bir problemim yok. Ak Parti ile yok CHP ile yok MHP ile yok. Toplumda hiç kimse ile yok. Yani Belediye Başkanı olunca mı hesaplaşacağım. Ben şu an da da aynı güce kudrete sahibim. Ben mafya adamı değilim. Ben iş adamıyım. Beni değerlendirirken sadece siyasetçi olarak değerlendirmeyin. Ben esnafım, İş adamıyım. Bir sürü iş yerim ve çalışanım var.
Doğup büyüdüm bir Akçakoca’da ölmeden önce son bir 5 sene dolu dolu Ak Parti gibi bir güçlü parti ile hizmet etmek istiyorum.
BENİM YAKAMA YAPIŞSIN
Akçakoca Postası: Akçakoca’da bir işsizlik sorunu var. İşsizliği önlemek için bir çalışmanız, bir projeniz var mı?
Erol Solak: Bundan önce ki konuşmalarımda hangi partiden aday olursam Ak Partiye itiyat ederim demiştim. Bunun temelinde bu yatıyor. Şov yapmak için aday olmam, kendi egomu tatmin etmek için Belediye Başkanı olmam. Bir ismimiz var gelip de bunu itibarsızlaştırmam. Ne yapmam lazım vatandaş bir şey bekliyor. Akçakoca da bir göç var. Doğrumu doğru. Nüfus eksildi mi eksildi. Ağır haddene buradan gitti mi gitti. Diğer fabrikalar gitti mi gitti. Başka fabrika geldi mi yok. OSB,Yat marina limanından, Tekstil yatırımcılarından, gerekirse kafamda ki uc projelerden bir tanesi istihdam yaratmak için Pazar yerini dahi üretime açtırırım Pazar yerini ara sokaklarda yaptırırım. Bu bir ticari görüştür. Benim zamanımda 1990 dan 2003 e kadar fabrikalarda çalışmak isteyip de çalışamayan bir Akçakoca lı varsa benim yakama yapışsın. Her yerde istihdam doluydu ama Akçakoca lı o saatlerde çok fazla çalışmıyordu. Örnek vereyim, Belediyey ye temizlik ve fen işine 18 kişi aldım. Nerden aldık Yığılca dan aldık. Eğer o Yığılcalılar olmasaydı bu ilçede bu alt yapı hizmetlerinin çoğu da yapılmazdı. Akçakoca lı hiçbir tanesi çalışmıyordu. Gelsin çalışıyorum diyen benim ile görüşsün. Ben çalışacaktım da beni kanalizasyona- alt yapıya almadın temizlik işlerine almadın diyeni söyle bana.
Gençlerimiz dışarıya çalışmaya gidiyor. Bu iktidar olmadan ben bir şey yapamam. Yaparım dersem yalan söylemiş olurum. Ak Partinin kudreti ile gücü ile, Milletvekillerini üzerinde yaşadığı sorumluluğu ve heyecanı ile bu ilçe de yapmayacağımız hiçbir şey yok. Ben daha aday adayıyım. Aday olduğumuz zaman konuşmamız daha farklı olacak.
OLMAZSA OLMAZ ŞARTIM
Ben 38 yaşında 1994 yılında başkan oldum nasip olursa 2014 de de Belediye Başkanı olursam bu benim son faslımdır. Parayla pulla işim yok. İtibarım, itimadım, iktisadım da idare eder. Ben şimdi burada kendimi bitirmek için adımı lekelemek için bi daha Belediye Başkanı olacak halim yok. Benim bir aile düzenim var. Torun sahibiyim. Beni sevenlere karşıda bir sorumluluğum var. Ben Ölmeden önce Akçakoca’ya dolu dolu 5 yıl hizmet etmek için geliyorum. Rüşvetmiş, arsızlıkmış, birilerini işini görmek miş ben bu defterleri kapattım. Böyle bir şey zaten yok. Bunlar hep konuşuluyor. Bana da rüşvet veren bir kişiyi görmedim. Para aldığım birini görmedim. Zaten Akçakoca’nın rantı ne. Bana söyleyin de hep beraber oturalım beraber yap edelim. Bilmeden konuşuyorlar. Nişantaşı’nda, Çankaya da olursun 1 metre kare yer 1 tirilyon olurda konuşursun. Sen beni kaç lirayla satın alacan. 100 bin tl ile mi 50 bin TL ile mi. Bu kadar basite almasınlar bunu. Hep öyle söylüyorlar. Belediye aynı teşaron firmayla çalışıyor. Bana veren onlara da verir o zaman. Bana rüşvet veren onlara da verir. Öyle bir densizlik olur mu? Hiç kimseyi zan altında bırakmamak lazım. O insanlarda dürüst insanlar. Hepsi muhafazakar, dinine bağlı insanlardır. Haram ile helâlı bilen insanlardır. Olun olmaz atmasyon konuşuyor vatandaş. Yaşamadan yazmaya çalışıyor.
Akçakoca Postası: Ak Partinin sizi mecburen aday göstermek zorunda gibi görüşler var ve bu görüşü sizin çevreniz tarafından yayıldığını söylüyorlar. Ak Parti sizi aday gösterme mecburiyeti var mı?
Erol Solak: Kamuoyunun öyle bir algısı olabilir. Ama bu benden kaynaklanıp da benim tarafından söylendiği iddia ediliyorsa buna dikkat çekmez lazım. Öyle bir şey kesinlikle yok. Bunu söylemeye çalışanların asıl maksadı şu. Erol Solak’a Ak Parti teşkilatının, Milletvekilinin karşısında itibarsızlaştırmak için söylenen konuşmalardır. O şu nedenle söyleniyor, Erol Solak Ak Partiye Gelmesin. Bunu söyleyen seçmen değil. Kesin Kes değil. Bunları söyleyen Ak Partiden belirli bir beklentisi olanlardır. Bu sadece Ak Partiden de kaynaklanmıyor. Bu söylemleri diğer partilerin siyaset bilen insanları da söylüyor. Çünkü bu bir dengedir. Bunları söyleyen sadece 250 kişiyi geçmez ama Akçakoca’da 16 bin seçmen var.
Elin ilacıyla iyi olacağıma kendi ilacımla ölürüm mantığı artık yok. BU ilçede Ak Partili olanlar artık bu belediyenin alınmasını istiyor. 5 yıl bir hata uğruna bu belediye hibe edildi. Bide 2009 seçimlerinde Erol Solak kaybettirdi diye söyleniyor. Ben o kadar kudretliysem, ben niye konuşuyorum.